[isimsiz] - derya önder
kaç yaprak dökülünce
kaç yaprak dökülünce
sigara kaydı düştü demin kül tablasının yanına, aslında kaymadı uzundur
AYNA
Büyük toplantıydı atalar-amcalar kulübünde
Boş sandalyeler, orada olamayanları imler. Yemek takımlarının meşe ya da
Konuşmayı yeni öğrenen bir çiçek bulup
I
insan çıkışlı yolculuktur yalnızlık
içimden çekildi dilime vurdu sözcükler
gecemi yıkamayın!
esmesin bulutları üşüten rüzgâr
Ucundan sevgileri bırakacak yer bulamazsan kalbin taşa dönüşür
Görünmez top ateşi içini döverken, başını aralıklı sallayarak,
*Bir adam bir ağa sarınıyor bir kadının. Bir bulut caz yürüyüşü yapıyor.
[1]
kelebekler delirdiğinde
«Diyelim ki sadece gerçekliğin sınırlarını deniyorum.
Mevsim Dönümü
kimim ben deli kendime
yalnız şiirin midir yaşama kafa tutan
(En dingin haliydi yağmurun. Sahnede yaşlı bir kadın. Ve arbane sesi.
«Kelime, maddî olan duyulur şeyler dünyasına (mülk) ait olurken, anlam
Taştı
Ben sözü iyi etmeye geldim
*yazılanlar silinemiyor maalesef.
kelebeği olamadım ormanın
Vedat Kamer: ocak 2002'de yayımlanan ceza defteri ile ilk cinayetini
EB: Sizi daha çok Kül, La Poéte Travaille ve Etken'deki
Çıplak bir hayat giydim
Elimde kalem, aklımda kalem, cebimde kalem
Yakası açılmadık çiçekler-