adından utanan çocuk - betül dünder
önce O geldi.
yaşın işlemeli, çiçek bozuğu yüz
çocukluğundan bir mimoza demeti
bir iki terli atlet ve
keten tohumu kaynatan annesinin sesi ile
önce O geldi.
henüz bilmiyor öldüğünü.
önce O geldi.
tarihini karıştırmış pazarların
farkında değil yerleştirdiği kalabalığın
bir ağız ve içinde çürümüş diller
çocukluğunu hayat bilgisi dersinden
hatırlıyor ve açlığı
henüz bilmiyor öldüğünü.
önce O geldi.
annesinin eteklerinden bir parça
kumaş, kan; bir parça can
bir gecenin hazandan kaldığına bakmak
baktığı yerde bir kelebek gibi kalmak
kozasından çıkalı kaç saat oldu
kaç kanat çırpışı kaldı geriye
henüz bilmiyor öldüğünü.
önce O geldi.
«mayınlı tarlalar güleç olur» diyordu
oyun parkında salıncak kapmak için
dalardınız oraya
ve uçan balonlara tutunurdunuz
ne de küçükmüş dünya
henüz bilmiyor öldüğünü.
önce O geldi.
annesinin elini yeni bırakmış gibi hüzün
kendi adını ilk kez unuttuğu içindir mutlu
önce O geldi, sonra adaşları
horoz şekerlerine güldüler birlikte
ve hayat bilgisi dersine
henüz öğrendi öldüğünü.
ilkin annesini düşündü
ve adını seslenen annesini
analar
analar Savaş koymayın çocuklarınızın adını
bir gülün üzerine basmış gibi
cezalandırıyor onları ölüm.