Ana içeriğe geç

dörtlükler - osman serhat erkekli

I

Şunu anladım; dudakların
Elleri ayakları var
Dudakların dudakları var
Öpüşen

II

Kedi
Bütün gün
Yeni yüzyılı bekledi
Ben yorgundum

III

Yıllarca deniz şiirleri yazdım
Kara dedi ki: Ey şair
Deniz annense ben babanım
Beni niye unutuyorsun

IV

Gecenin bu ilerlemiş saatinde
Yalnızlık sadece ama sadece kendi şarkısını mı söyler?
Gece bitecektir bir gün ama
Yalnızlığın adımları bitmeyecektir

V

Yeryüzü bozar dengeleri
Ruhlar eşittir oysa
Ne yazık ki biz bu --meleklerden adi-- gökyüzünü de
Başımızın üstünde taşıyoruz

VI

Ne kadar aşağı
Çekmek istese de toprak
Ruh denen ışık kelebeği
Uçucudur

VII

Ölüm geliyor göstere göstere
Hemen fark ediyorsunuz; gördünüz!
Hayat diyor ki: Ben çok şey gösterdim ama
Bana kördünüz

VIII

Bir çizgi -- uzanamıyorum Tanrı'ya
Tanrı'dan başlasa da
İşte sonsuzluk bu
Ruhların kolayca kat ettiği mesafe, mesafesizlik ya da

IX

Dağlar bir sorudur ovalara
Dünya bir sorudur yıldızlara
Kadın bir sorudur yalnızlığıma
Şiir bir cevap mı değil mi bütün bunlara

X

Dut ağacı diyor ki
Bir kış şiiri yazsam
Yaya kalırdı şairler
Ve serçelerle yapraklar anlardı beni

XI

Kocaman kocaman yazsam da
Bu şiiri kendi küçük duvarıma
Bir gün elbet anlaşılacak
Tek şairin Tanrı olduğu

XII

Gözyaşlarımı gözlerinde görmek istiyorum
Alkışlayın hüznümüzü
O'nun gözlerinde benim yaşlarım
O'nun yaşlarında benim gözlerim

XIII

Bir karaböceğe rastlayacaksın diyor içimdeki ses
Rastlamıyorum; belki böcek oynuyor benimle
Ama biliyorum
Ne Tanrı Doğa'yı aldatıyor ne de Doğa Tanrı'yı

XIV

Dünya bir portakal gibi yanıp tutuşunca
Ben bir yağmur gibi seni beklerim
Dünya bir ölüm gibi bitip tükenince
Ben yeni bir dünya gibi seni beklerim

XV

Gölgem parçalanıyor
Rüyam parçalanıyor aslında
Demek ki ışığım parçalanıyor
Senin yüzünden senin yüzünden senin yüzünden

XVI

Bu seslerin içinde başka sesler var
Bu renklerin içinde başka renkler
Bu ışıkların içinde başka ışıklar
Galiba keşfedilmemiş gerçek bu