kaybettim - gökçe polatoğlu
kaybettim!
parçalaya parçalaya yitirdim bir şeyleri. ellerim kalemleri tutamıyor.
eskisi gibi değil yazılarım ve eskisi gibi cesaret edemiyorum hiçbir
şeye. kelimeler korkutuyor beni. eller, kollar korkutuyor. insan!
insanın canlılığından korkuyorum. yazamadığım harfler var. canlı
harfler... capcanlı durumlar var. kapatamadığım kapılar. kokular.
okuyamadıklarım. ama onlar canlılığa hiç aldırmadan yaşayıp gidiyorlar.
yitirdikleri canlıların yerine yenilerini alıyorlar. çok paralar
ödüyorlar. et satın alınır sanıyorlar. küçük kediler yiyip, kayıp
gidiyorlar hayatın üzerinde. acımasız olan ben miyim! nefret dolu bile
değilim şimdi. canlılıklarına veriyorum yaptıkları her şeyi.
kızamıyorum. kızmak bile bir canlılık belirtisi. ama ölemiyorum da.
ölümsüz olmanın can sıkıntısını yaşıyorum içimde. o yüzden bu kadar
dinginim. o yüzden acımıyor ellerim. her şeye yeterince vaktim var.
okumaya, yazmaya ve boğazı hayran hayran seyretmeye... kimse beni
dürtsün istemiyorum. tek başıma bütün canlılıkların ortasında dikilip,
sürekli sigara içiyorum. vaktim çok! vaktim çok! koşuşturmuyorum.
gidemiyorum. merdivenler. şiirler... zaman... zaman hangi zaman?
kelimeler niye eksik? güneş neden gözümü almıyor artık benim?
kelimelerin yerine kış geldi. üşümüyorum. dimdik durduğum için bu
titreme! geçeceğini sanıyorum. ama hiçbir şey işe yaramıyor bazen.
insanın umutlanacağı bir şeylerinin olmaması çok acı. ne acı? acı var mı
ki? kelime oyunları yok artık. ömrüm yok! zaman var! tik. tak. geçip
giden zaman var. sevemediğim insanlar ve canlılıkları var. uzaklarda
beni bekleyen canlılar... yazdıklarımı asla önemsemeyen canlılar...
gidesim yok. gitmek! gitmek! gitmelerin hepsini teğet geçiyorum küçük
yol perileri dönüp duruyor etrafımda. ama gitmek yok! artık daha fazla
korku yok! yaşanacak bütün karabasanlar yaşandı. kâğıtların kokuları
geçti. küçük koku mutlulukları... bağlılıklarım yok artık. bütün bağları
ve küçük keyifleri attım üstümden. görmüyorum. görmeyen gözlerle,
görünmez kâğıtlara yazıyorum. yıldızlara bakıp asla benim içinde
olamayacağım masallar yazıyorum. benim de bir masalım olsun istiyorum
ama olmuyor. bu dinginliğin masalı yok çünkü. yitirdim.
bu kadar!
ötesi yok! kelimeler bitti.