Ana içeriğe geç

can - m.met altun

Canım sıkılıyor can, yorgunum
Bana içimi getirsene...

Bu depremde seni soruyorlar can
Yıkıldıkça taş, toprakla doğruluyorum
Hangi yangında bir fotoğraf unutulsa şimdi
Torunu kayıp bir nine gibi usulca boğuluyorum
Enkazdan çıkanı tanımıyorum
Sana yıkımı gösteriyorum
Bana içimi getirsene

Canım sıkılıyor can, yorgunum
Benden kendini diriltsene

Ekmeğin buharı bu denli sıcak
Nemi bu denli baştan çıkaracak ocak
Hangi lobide söylenseydi kulağıma bu ses
Hangi dilde çoğalsaydı bu sancılı es
Bu mola değil can, bu mola değil
Bu, tuzun denizden koptuğudur
Ayvanın tüyünden çaldığıdır
Boyuna elinde kalem, günahın ağzından yazıldığıdır
Ne kült var, ne güneş ne de sen
Tapınaklardan, mabetlerden, minarelerden
Şapellerden, yamaç evlerinden, aç dilencilerden
Bana bir lokma huzur getirsene

Canım sıkılıyor can, yorgunum
Bana acıdan doğan iki nehir getirsene

Fırat'ın suyu çok, Dicle'ye fırsat yok can
Bana Kızılırmak'ta unutulmuş bir yosunun
Meriç'teki kardeşini getirsene

Sana tüm gövdeler adına, aşkı teslim ediyorum
Aşkı içimde emzirsene

Canım sıkılıyor can, yorgunum
Bana rüzgârdan üşüyen meyve getirsene

Dünyaya konmuş kelebek, suda yürüyen tüy
Ezildikçe büyüyen başak oluyorsa
Bana Zerdüşt'ün miğferini giydirsene
Havanın imkânsız olduğu dehlizlerde ateş yakmanın sırrıdır
Barutun ilk hali, usulca büyüyen asinin ağzıdır
Duvardaki çizgi ilk sanattır
Anlamın matematik yanıdır, ilk bizon, ilk ok ve ilk avcı akrabadır
Her şey hiçbir şeye rakiptir, mimar doğaya, oda dağa, düş yaşama
Et ota, avcı ava rakiptir, herkes bilir can ölüme rakiptir
Bu yüzden işte hâlâ her filmde iyiler kazanır halbuki; galipler kötülerdir
Mimar, oda, düş, hiçbir şey, et ve ölüm kazanır
Can devrilir, doğa harap, yaşam söner, dağ üşür; her şey yoktur
Ot yanar, avcı ustadır can, kötüler baki...

Canım sıkılıyor can, yorgunum
Bana iyilerin zafer şarkılarını değil, kötülerin dramını getirsene

Bana düşlerin değil, gerçeklerin zarfını göndersene

ev