Ana içeriğe geç

hüzün kuşatmaları - ibrahim berber

Ben, hep hüzün yüklü şiirler yazdım
Çok acı çektiğim için ayrılıklardan
Geçen mevsimler ve seneler gibi
Gidenler bir daha dönmedi geri
Öylesine mahzun yüzüstü kaldım
Mahur şarkılarda kanadı yaram
Her Allah'ın günü, bakmaktan bıktım
Sonsuza uzanan, ıssız yollara
En son yoldaş oldum, bahtımca kara
Geceyi kuşlardan, daha çok sevdim...

Ben, hep hüzün yüklü şiirler yazdım
Artık bıktığım için ayrılıklardan
Gözleri sürmeli ceylanlarıma
İz, geçit vermeyen dağlara küstüm
Bağlarım bozuldu, fırtınalardan
Rüzgârla selamı sabahı kestim
Göğümü terk edip, yad ellerine
Geçen turnalara, sitem gönderdim
Edası nazenin, her akşamüstü
Can evimden vurdu, türküler beni
Her şafak vaktinde, çekildim dara
Gerçeği, düşlerden daha çok sevdim...

Ben hep hüzün yüklü şiirler yazdım
Gözyaşı döktüğüm için ayrılıklardan
Hayata bir türlü tutunamadım
Artık bundan böyle, harap beldeler
Sisler içindeki, tenhalar yurdum
Yalnız ve umutsuz, nihayet bir gün
Üzeri sevdiğim, lale ve çiğdem
Merhameti sonsuz bir anne gibi
Ölünce bağrına basacak beni
Toprağı, taşlardan daha çok sevdim...