kuzey yıldızı - özgür macit
1. Emek - lemek:
Doğumum güneşin Ağrı Dağı'ndan doğumu kadar sancılı oldu. Ebemin kanlı
ellerinde --dağların berekete gebe bacak araları olan vadilerden kan
kırmızısı bir sabaha yükselen güneş gibi-- ağladım. Ahbın ayıydı nitekim
hâlâ burnumda hissederim o zamandan kalma taze tezek kokusunu.
Göbeğim bozulan kanla düştü. Anneme âşık oldum henüz beşikteyken. Tüm
aşklarım gibi bu da kısa sürdü.
Başımı kaldırmaya gücüm yettiğinde kundağa girmeye direndim. Sonraları
--insan olduğumda-- anladım hayatın da bir kundaktan ibaret olduğunu ve
aşkı kundakladım düşüncelerimde.
2. Kale - m:
Okumayı -- yazmayı yulaf tarlalarında davar yayarken ağaç kabuklarında
ve kurumuş, çatlamış toprakta öğrendim. A'dan evvel Elif'i benimsedim.
İlk kalemim dedemin kılıcıydı ve o zamanlar benim de kendime ait gizli
bir alfabem olmasaydı insan olduğumdan da şüphe edecektim.
Kâğıda mürekkep yaymayı öğrendikten sonra ona acı çektirmeyi sevmeye
başladım. Bu yüzden --ve hâlâ-- yazarken kalemi öylesine bastırırım ki
kâğıdın inlemelerini duyarım.
3. Kelebek:
Arabesk hayallerim oldu ve sekizimde aşkı merak ettim. On yedimde ilk
defa bir çam ağacının bağrına kalbimi kazıdım, kelebek çakımla. Bundan
sonra kalbim hiçbir zaman bi kelebek kadar özgür kılamadı kendisini.
Parmağımı kesip kan akıttığımda on sekiz yaşımdaydım.
4. U - ç - u - r - u - m:
Ben ki bugün dudaklarım prangada yaşarım ve gözlerimde fer kalmamıştır
artık, sevgiye dair bir söz söylemeye dilim varmaz.
Yüreğimde kör bir kuşun hüznünü taşırım. Her yaşımda ayrı bir iş
uydururum. Bu sene kendime iş olarak düşünmeyi seçtim.
Oysa yarın rakı sofralarından eve küfelerle taşınacağım.
5. Sonra:
Sonra idama mahkûm olacağım. Bir de başkalarını kalbimin içinde
taşımaya...
Ve vakti geldiğinde bile beklemiyor olacağım güneyden esen rüzgârı. Bir
su damlası olacak boğazımdaki, bir kör düğüm olacak dudaklarım.
Kar mı özlem mi yağıyor, anlayamayacağım.
6. Ölü - m:
Ben ki öldüm ve sonra umuda yeniden doğdum --dağların berekete gebe
bacak araları olan vadilerden kan kırmızısı bir sabaha yükselen güneş
gibi-- Oysa âşık olmamayı hayatımda bir kez başarabilmiştim. Âşık
olmayı da...
Ve siz ki belki bugüne kadar umutlarınızın farkında olmadınız, belki
umudun ne demek olduğunu bile öğrenemediniz... İşte siz, gözlerimde
korkuyu göremeyeceksiniz yastığım yerinden kalkıp yürümedikçe.
7. Umut:
Benim kitabımda umut yazılıydı eskiden ve şimdi yine umutlardır bana
ölçü, sonsuz ise dar.
Umutlar ki zifiri karanlıktan ışığı, ışıktan sevgiyi özümlemektir.
Umutlar ki insan doğasından şiiri okumak, şiiri yaratmaktır.
Umutlar ki biz tüketmeye çalıştıkça onlar kedi encikleri gibi türeyecekler.