Ana içeriğe geç

gökyüzüne elveda - özgür macit

sır tutmasını bilmez bir çocuk gibiyim
ağzımdan çıkanlar benden çıkmıyor
bu türkü neden uzun, bu türkü neden bitmez?

beni, benden vuruyor kendime hainliğim
sen eline kalem al da bembeyaz kâğıdı ez

‹yalan söyle› demiştim, yalan olmalıydı bu
erguvan ve turkuvaz odada dans ederken
umutlarım kanatlanıp uçtular bir bir
yalan kalanların hatıralar olduğu

destekler bırakır, kemik devrilir

gökkuşağından haberler getirmişsin
ağaçlar ağlamazlar -onlar yağmur damlası
şafaktan evvel yola koyulmak lazım

seni hissediyorum, şuradaki kitap senin
senden aldığım kalem tüm bunları yazdığım

hediyem olsun bir ağaç ve bir halat
yıldızsız yaşayan geceler olacak artık
gözlerini kaçırma, gözlerime bak
beni paçavra gibi gökten aşağıya at

lakin hayli zor olacak yıldızları unutmak

dün gece bahçemdeki çardakları öldürdüm
dostlarım yıldızları özlemesinler diye
alın da sizin olsun hatıra kalanlar
alın gökyüzünü gökyüzüne döktüm

hatıralarım gerçek, umutlarda yalan var

sır tutmasını bilmez bir çocuk gibiyim
bir zakkumun altında biriktirdiğim hatıralar
derdini benden başka kime söyleyecek

sarhoş değilim ama ben meyhaneyim
zor olan zemheride hatıraları yenmek

bahce